11 Ekim 2010 Pazartesi

Aynı Perde

Bundan evvelki üç sezon içerisinde Mert Nobre'nin Beşiktaş'a neler verdiği ortada , aldığı parada ortada tabi. aldığının hakkını veriyormu diye bir soru sorsak kimi der hakediyor kimide haketmiyor. Yalnız sene 2010 olmasına rağmen kim gelirse gelsin bu adamdan vazgeçmiş değil askerlıkten ötürü maçları fazla takip edemiyorum ama takip ettiğim kadarıylada saç baş yoldurmaya devam ediyor. Hele ki takımın bu kadar düzenli olmasına rağmen o takımın içerisinde ne denli sırıttığıda ortadadır. Bu bana göre kabullenilmez bir durumdur. Tabi eldeki hamura göre yoğuracak takımı şuster ama amokachi tadında bir forvette bu takımda fena olmazdı.

1 Kasım 2009 Pazar

Demiştik Ama

Lobi meselesi başlıklı blog'da anlatmaya çalışmıştım durumu cumartesi günkü A.gücü maçı ve arkasından şampiyonlar liginde kendi sahamızda karşılaşacağımız wolfsburg maçı hocanın isteği A.gücü maçının cuma günü oynanması ve futbolcuların 1 gün fazladan dinlenmesiydi. TFF'deki abiler sağolsunlar güzellik yapmışlar ! kardeşim bu maç cumartesi oynanmak zorunda demişler ! Milli Takım 2010 Dünya Kupasın'a gidiyor ya o bakımdan yani. Sıralamıştık herşeyi madde madde oyuncun dinlenmesinden tut , 10 günlük Milli Takım aralarına varıncaya kadar yazdık. Sonrası da ne oldu dimi nemi oldu bir bakalım.

Beşiktaş - 1 A.Gücü - 0 herkes pürneşe yüzler gülüyor tabi biri hükmen üst üste 5.galibiyet gelmiş avrupa'yı kim sallar misali. İnsan'ın korktuğu başına gelirmiş derler ;

1 - Dün oynanan Beşiktaş-Ankaragücü maçında İsmail Köybaşı'nın her iki ayak bileğine de darbe aldığını ve ezikler olduğu

2- Rüştü'de darbeye bağlı bel ve kalça spazmı bulunduğu

3- Nihat'ın sol arka adalesinde çekme olduğunu

4 - İbrahim Toraman'ın sol diz ve üst kasta darbeye bağlı ödem oluştuğunu

5 - Tello'nun sağ arka adalesinde çekme olduğunu tespit edilmiş.


Belkide mazeret olmayabilir bunlar ama maç ertelenmesinden bahsediyoruz. Türk futbolunun puan kazanmasından bahsediyoruz ama demek birilerinin ya işine gelmiyor yada canı istemiyor. Dileğim umarım wolfsburg maçından 3 puanla ayrılırız.

Ne de Güzel Seviniyor




Görüntü Barsnley - M.United kupa maçından maç öncesi ve sonrası bayağı karışmış ortalık m.united'lı taraftarlar maç öncesi yağmalama yapmışlar. Maç sırasında da hakem bir pozisyon sonrası Rafael de Silva'nın Jamal Campbell-Ryce'a yaptığı faul sonrası hakem Foy, sarıkartı ilk 11'de oynayan ve karara itiraz etmek için yanına kadar giden ikiz kardeşi Fabio da Silva'ya gösterdi. Hakem'de bu ikiz kardeşleri ayırt edememiş m.united yönetmide federasyon'a başvurarak durumun düzeltilmesini istemiş.


Taraftarında artık kasa çekmecesiyle ne fantazisi varsa onuda alıp gitmiş.

30 Ekim 2009 Cuma

Bülent Uygun

Türk futbolunun ilginç figürü diyoruz kendisine , ilginç açıklamaları ve sivas'taki hocalığı ile tanıdık kendisini Sivas'tan istifa ettikten sonra Milli Takım'ın başına geçeceği yönünde yorumları sıklıkla okumuştuk. Hernekadar yazdığım bir forum sitesinden de alıntı olsada bülent uygun'un bursa nilüferspor'la anlaştığı söyleniyor. Bakalım futbolumuzun ilginç zatı bursa'da neler yapıcak yoksa küllerinden tekrar doğmayamı çalışacak.

27 Ekim 2009 Salı

Lobi Meselesi


Malum önümüzde ilk önce ankaragücü maçı var ardından içerde wolfsburg maçı , ankaragücü maçı cumartesi wolfsburg maçı ise 3 kasım salı günü oynanacak. Ankaragücü ise yarın Karşıyaka ile Türkiye Kupası mücadelesine çıkıcak. Mustafa Denizli'de haftasonu oynanıcak Ankaragücü maçının cuma günü oynanması için talepte bulunmuş A.Gücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman'la görüşmelerine rağmen A.gücü yönetimi bu istekten pek yana olmamışlar. TFF'da sanırım kendine göre bir fikstür yolu çizmiş bir futbolcu bir maç oynadıktan sonra vucüdunu toparlaması ortalama 48 saat sürer.

Cumartesi Ankaragücü maçı var ve muhtemelen maçtan sonraki gün izin olacaktır.
Pazartesi günü ya ter idmanı yada taktik çalışma olacaktır. Salı günü ise Wolfsburg maçına çıkılacak.
Milli takımın dünya kupasına katılmadığı dönemde ve dünya kupasına katılacağı varsayılarak düzenlenen fikstür'de 10 günlük açıkların olmasına rağmen Türkiye Süper Liginden tek takımın Şampiyonlar Liginde Ülkesini temsil ederken bu derece zor bir durumla karşılaşması hiçmi hiç beni şaşırtmıyor. Şayet takım Beşiktaş ise.! Nedense kurallar Beşiktaş'a uygulanır ve hiçbir kuralda yada programda şaşma olmaz prosedür neyi gerektiriyorsa uygulanmaya devam eder.
Sevgili Başkanımız romanya'ya turistik geziye gideceğine biraz'da bu işlere önem verseydi yada önceden bu işlerin peşinde koşsaydı belkide bunları konuşmuyor olacaktık. Aynı durumda başka bir takım olsaydı çoktan 2 hafta öncesinden fikstür belirlenir ve ona göre maç saati , maç günü anında değiştirilirdi. Geriye kalan 10 günlük açıkta ise Devler Ligine katılırız sergen'li boliç'li pascal'lı kadrolarla dünya kupası yerine veteran devler ligi pek hoş olur o 10 gün içerisinde.

24 Ekim 2009 Cumartesi

SüperSonik Forvet Nobre


Daha evvelde yazdım yinede yazmaya devam edicem. Başka yerlerde yorumlar yapılıyor nobre yırtıcı yıpratıcı nobre pres yapıyor , nobre savaşıyor. Pres'e eyvallah diyoruz koşmayada eyvallah diyoruz. Bu adam ne diyoruz Beşiktaş'ın forveti diyoruz değil mi ? ama yok yok anlatamıyoruz diyorlarki bu adam direk oynamalı rakip defansı acayipmi acayip boğuyor kasırgalar yaratıyor. Daha sonra ne oluyor nobre de TIK yok haliylen hadi daha evvel yazdığım blog da derim ki , ya maç stresi olur böyle şeyler vs falan kansermi olursun bu pozisyonlardan sonra , şizofrenimi olursun , yoksa kendini yıpratılmış kalitesiz deterjanla yıkanmış çamaşırmı !
Bobo oyundan çıkar ve Nobre girer girdiği gibide güzel kardeşimiz Beşiktaş'ımızın malum forveti pozisyona girer altıpastan mükemmmmmmel bir vuruş yapıp topu filelere değil top toplayıcı kardeşlerimize atar. Velhasıl kelam derlerki nobre stoper'leri aciz duruma düşürdü. Nobre stoperleri yıprattı.

Aynı nobre geçen sene bursa maçında karşı karşıya kaçırmıştır.
Aynı nobre pozisyon ofsayt olsa bile wolfsburg maçında yine mükemmmel bir vuruş yapıp topu farklı bir alana göndermiştir.
Aynı nobre denizli maçında kaleye 3 metre kala mükemmmmmmel bir vuruş yapıp topu direğe nişanlamıştır.(Maçtan sonraki yorumlar Tabata'nın sağ ayağının rüzgarı nobrenin sol ayağına geldiği için ve denizden esen rüzgar'dan dolayı dengesini kaybederek böyle bir vuruş yaptığı yönündedir.)

Senelik mükemmmmmel bir maaş alan nobre altıpasla malesef arası değil.
Bugünde malumunuz altıpastan gol kaçırdı. Rakip forveti yıpratan altıPAS'lı nobre bizide yıprattı. Nobre'nin bundan sonraki altıPAS'lı gol atamama çözümü aşağıdaki 3 in 1 total formülde

Alınan İlk Puan

Wolfsburg maçından evvel herkesin görüşü deplasmanda alınıcak mağlubiyet sonrası şampiyonlar ligi hayalinin biteceği yönündeydi. İlk iki alınan mağlubiyetler insanları bu yorumları yapmaya teşvik etmişti. Fakat wolfsburg maçında oynanan oyun olsun girilen pozisyonlar olsun herkesi yanıltmaya yetti diyebiliriz. Bunda sistem değişikliğininde fazlasıyla etkili olduğunu düşünüyorum. 4-3-3 sisteminde ısrar eden mustafa denizli sonunda bu inadından vazgeçti gerçi hernekadar lig maçı olmasada karşısındaki takımın hücüm gücünün ne kadar etkili olduğunu ve ne yetenekte oyunculara sahip olduğunun farkındaydı. Amaç wolfsburg'u kanatlardan kitleyip pozisyon vermemekti. İbrahim Kaş zaman zaman aksasada elinden geleni yapmaya çalıştı. Bir yandan kanatları kapatmaya çalışırken hücum anlamında kanatları malesef kısırlaştırıyorduk. İlk yarı zaman zaman iyi bazende tutuk oyun sergilensede berabere bitmesini sağladık.

Futbol tanımında her zaman diyoruz 3 doğru pas her zaman 1 goldür diye günümüz futbolundan bahsederken takım oyunu ve uyumu aynı zamanda pas organizasyonunuda ön planda tutuyoruz. Geçen sene barcelona maçlarını izleyenler illaki bilirler barcelona'nın ne tarzda bir oyun yapısına ve takım oyununa sahip olduğunu pas her takım için önemli bir unsurdur. Takım uyumuda bu pas organizasyonunda mutlak ve mutlak önemlidir. Wolfsburg maçının ikinci yarısında özellikle ayağa paslarla gol aramaya çalıştık ve zaman zaman bunu başarıp pozisyonlara girdik. İkicni yarıdaki sistem ve kadroyla daha uzun vadeli ve verim veren bir takım olma yolunda ilerlersek ilerleyen haftalarda daha iyi olacağımızdan hiç şüphem yok.