27 Mayıs 2009 Çarşamba

Cantona Dönüyor mu ?


Futbol'un hırçın çocuğu olarak tanıdık kendisini maçlarda ve normal hayattaki enteresan agresif tavırlarıyla tanıdık kendisini futbol hayatına noktayı koyduktan sonra farklı alanlarda futbol'dan farklı işlerle uğraştı. Şimdi ise adı manchester united ile anılıyor acaba geri dönecekmi diye , şimdilerde adı manchester united için menajer olacak diye anılmaya başlandı bile , bakalım ilerleyen zamanlarda fransızların hırçın ve agresif çocuğunu menajer olarak manchester başında görebilicekmiyiz ? İnsanın aklına neden olmasın dememesi içten bile değil aslında

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Son 90 Dk ve Derbi


Zorlu viraja 2 puan farkla girdik dün gece hakikaten steresli bir maç oldu belkide kimse bu tarz bir oyun beklemiyordu Beşiktaş'tan , ama şampiyonluk stresi oyuncularada yansımışki bu hali normal karşılamamak elde değil ilk yarı tutuk oynasada beşiktaş golü yakalamasını bildi ama özellikle ilk dakikadaki sivok'un vurduğu top çizgiden çıkarılmasaydı erken farka gitme düşüncesi oluşabilirdi.
Sıkıntılı bile olsa maçı kazanmasını bildi Beşiktaş umarım denizlide bizleri mutlu sona ulaştırıp özlediğimiz şampiyonluğa kavuştururlar.
İnşallah bir dahaki blogda şampiyonluk yazısını yazmak dileği ile.

22 Mayıs 2009 Cuma

Tugay Kerimoğlu Veda Ediyor.


İngiltere'de Blackburn Rovers formasını giyen ve kaptanlık yapan avrupadaki temsilcimiz tugay aktif futbol yaşantısına w.browich albion maçı ile veda ediyor. Tugay'a şimdiden tebrik eder başlayacak olan antrenörlük yaşantısında da şimdiden başarılar dilerim umarım ilerleyen zamanlarda onun kalitesinde futbolcu ve futbolcular görürüz.

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Zafer Luce'nin


Uefa kupası finalinde shaktar donekts takımı werder bremen'i normal süresi 1-1 biten maçta uzatmalarda attığı golle 2 -1 yenerek uefa kupasının bu seneki sahibi oldu. Maça damgasını vuran oyuncu ise shaktar'dan srna oldu.Yabancı olmadığı bir yerde uefa kupasına uzanan shaktar teknik direktörü mircea lucescu'ya tebrikler.

17 Mayıs 2009 Pazar

Avrupa Liglerinde Sona Gelirken

Avrupa liglerinde sona gelirken almanya fransa ve türkiye ligi dışında şampiyonlar hala belli değil şu anda iki ligde de büyük çekişme hakim portekiz'de porto şampiyonluğunu geçen hafta ilan ederken , ispanya'da ise dün gece real madrid'in villareal'e yenilmesinden sonra barcelona'nın şampiyonluğunu geceki mallorca maçında ilan edeceğini düşünüyorum.

Fransa liginde bu gece yukarı sıraları yakından ilgilendiren Marsilya - Lyon maçı var. Dün bordeoux'un kazanmasından sonra marsilya'da şampiyonluk için mutlaka 3 puan almak zorunda , Türkiye liginde ise dün sivas deplasman'da hacettepeyi yendi. Bugünde Beşiktaş ankaragücü deplasmanına çıkacak , liglerdeki çetin çekişmeler bakalım sezon sonu nasıl sonuçlanacak.

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Süper lig için son randevu

Cuma günü başlayan play-off karşılaşmalarında Boluspor-Karşıyaka & Kasımpaşa - Altay finale çıkma mücadelesi verdiler. Boluspor - Karşıyaka maçınının 120 dk gözümüzü kırpmadan izledik maçtan önceki yorumlarda herkes boluspor'un rahat galibiyet alarak finale çıkacağını düşünüyordu ama yapılan taktiksel hatalar ve maçın uzaması sonrasında da kullanılan penaltılarla karşıyaka elenmekten kurtulamadı. Boluspor iki etikli adamını belkide maçın başında ilk 11 de sahaya sürseydi sonuç böyle olmazdı. Karşıyakada atak oynamasına karşın gol üretemedi. Penaltılarda ise kaleciler kalitelerini konuşturdu. Kasımpaşa - Altay maçının ikinci yarısına göz attım sadece cılız bir futbol gördüm kasımpaşanın golüne kadar her iki takımda beraberliğe yatıyordu ki yine boluspor maçında gördüğümüz sahne bu maçtada tekrarlanmış oldu ve maç penaltılara kaldı. Kasımpaşa penaltılardan galip çıkarak adını finale yazdıran diğer bir takım oldu.

Final'in adı Kasımpaşa- Karşıyaka oldu hangi takım daha çok istiyorsa maçı kazanacaktır. Herşeyden evvel tabiki kazanan Türk futbolu olacak uzun zamandan beri Süper Lig'de izmir takımı göremez olduk bakalım bu finalde karşıyaka adını süper lige yazdırabilicekmi

Kupa Beşiktaş'ın


Maçtan önce herkeste stres hakimdi acaba lig maçında yaşanılan senaryo kupadada tekrarlanıcakmı diye her taraftada bir stres hakimdi maç öncesi , o günün verdiği rahatlıkla ve kupa maçı olduğundan dolayı kendim açısından ayrı bir rahatlık hissettim bu rahatlığın ve umursamazlığın neden olduğunu bende o gün çözebilmiş değildim. Maçı izlemeye başladığımda takım atak yapıyor olmasına rağmen sakince konuşmam ve o arada yusuf'un golü gelmesi belkide bu rahatlığın açık açık göstergesiydi. Arkasından gelen fenerbahçe golü ise bu rahatlığımı bozmayacak derecede idi , hernekadar gol beni üzsede maçı alacağımızdan emindim.

İkinci yarı başladığında ise fenerbahçeli oyuncuların ayağa paslarla kaleye doğru gitmeye çalışsada cisse ve ernst'in kesmeleriyle bu atakları son buldu. Bobo'nun akıl almaz kaçırdığı gol pozisyonları arkadaşlarıma adeta saç baş yolduruyordu. Yanımda oturan samimi bir arkadaşımla konuşurken gollerin dk 70 den sonra geleceğinden bahsettim ki lafımı tamamlamaya gerek kalmadan bobo füzesini bombaladı kaleye. Haliyle arkasından gelen gollerden sonra kupa Beşiktaş'ın oldu.

Fenerbahçe ise 26.yılını tamamlayarak Türkiye kupası hasretini 27.nci seneye taşıdı.Maçta ise tartışılacak pozisyonlardan birisi bünyamin gezer'in verdiği penaltıydı. Forvet oyuncusu gole gidiyorsa ve kaleci düşürüyorsa neden kart görmüyor buda ayrı bir soru işareti. Beşiktaş kupayı aldı artık bundan sonraki hedefini lige tamamen odaklamış durumda geri kalan 3 maçtan alacağı 9 puanla umarım özlem duyduğumuz şampiyonluğa ulaşırız.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Şampiyo.


Yorucu bir günün ardından maç saati gelip çatmıştı. Son hazırlıklar tamamlandıktan sonra evden çıkıp maçı izliyeceğimiz mekana arkadaşlarla beraber yol aldık şen şakrak makara içerisinde o arada sivas kadrosunu öğrendiğimde adeta şok olmuştum. Sivas'ın üç forvet'ten oluşan ilk 11'i görünce bir anda düşüncelerim maç hakkında değişmeye ve şekillenmeye başladı. Aslında istanbul büyükşehir belediyespor o kadarda kötü bir takım olmasada bu tarz maçlardan iyi sonuçlar çıkaran kaliteli bir takım geçen sene yine bize karşı oynadıkları oyunu ve aldıkları galibiyeti neden tekrarlamasınlar kurgusunda düşünmeye başladım. Maç başladı ama hiçte maçı isteyen beşiktaş değil tam tersine temkinli bir beşiktaş gördüm ilk yarının ilk 20 dk'sında bu durum beni hernekadar sinirlendirsede futbolcular üzerinde oluşan stres'i açık açık herkes görebiliyordu. İlk gol geldikten sonra futbolcuların kendine olan güvenleri daha da yerine geldi.

Sivas'taki maçtan ar arda gol haberleri gelince keyfimizde bir hayli yerine geldi. İkinci yarı ortalarında golü yedikten sonra panik yapacağımız açık ve netti çok iyi olmasada kişisel beceri ve takım oyunu oynayarak tam 188 gün sonra süper lig'de lider olduk. Bu haftaki şansıda değerlendiremeseydik belkide böyle bir şans geride kalan 3 haftada zor elimize geçicekti. Şimdi kozlar bizde ve sivas ile aramızda 2 puan fark var inşallah geriye kalan 3 haftada maçlarımızı kazanarak istediğimize ulaşırız.

Bugünkü oyun şunu gösterdiki yeni sezon'da takıma takviye kesinlikle şart bu şekilde şampiyon olursak yeni sezonda daha ciddi bir kadro oluşturmamız gerekiyor.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Çerkezköy Belediyespor 3.ligde

Özellikle son 5 seneden beri trakya'dan profesyonel futbol liglerde takım göremez olduk. En son çorluspor'un 2.lige çıkmasından sonra yakaladığı seri düşüşle amatöre düşmesi , kırklarelispor'un maddi sorunlar yüzünden çorluspor'un 2.lige çıktığı dönemde yine aynı sorunları yaşayan edirnespor'unda amatör'e düşmesiyle trakya'da futbol liglerinde hiçbir takım yer alamamıştı.
Bunu 2 sene evvel başaran tek takım ise lüleburgazspor olmuştu. Onlarda şu anda 2.lig B kategorisine çıkmak için play-off mücadelesi veriyorlar. Son olarak trakyanın belkide tek belediye takımlarından olan çerkezköy senelerden beri 2.nci turda kaybettiği 3.lige çıkma şansını bu sene iyi değerlendirdi. Finalde

Terfilerde Bayburt Özel İdarespor'u 5-0 gibi net skorla yenerek adını 3.lige yazdırdı.Şu anda liglerde trakyanın prof liglerdeki temsilci sayısı ikiye çıktı. İnşallah ilerleyen senelerde diğer illerin takımlarıda takımlarını profesyonel liglere çıkartmak için olumlu girişimlerde bulunur.

İmdat polis var.

Daha önce söz verdiğim bir abimle beraber dün lüleburgaz-göztepe maçını izlemeye burgaz'a gittim.Neşeli ve bol makaralı bir yolculuktan sonra lüleburgaz'a vardık.Maçtan evvel herşey güzel gibiydi ama maça izmir'den gelen yalı grubu otobüslerinin alınmaması ayrı bir fiyaskoydu ! Maç başlamadan evvel bir taraftarın fenalaşmasıyla gerilen ortam otobüslerin maça saatinin yaklaşmasına rağmen gelmemesi taraftarlarında iyi gerilmelerine neden oldu. Şehre ulaştığımızda yaz geldi dercesine bir hava hakimdi fakat 1 saat sonra herşey bir anda değişiverdi ve aniden dolu yağmaya başladı dolu etkisini 15 dk gösterdikten sonra hava tekrar normale dönecek derken ilk yarı sonuna kadar bu şekil devam etti. İlk yarı sonunda ise izmir'den gelen 2 otobüs taraftar maça alınmadığı için tribündeki bir grup istanbul'dan gelen taraftar ilk yarı bittikten sonra polis eşliğinde stadı terketti.

Aslında dünkü maçta tarafların alınmaması valinin konuşma yapıp 200 kişilik yerin dolduğu ve daha fazlasının alınmayacağı aynı zamanda bu görüşe katılan lüleburgaz yönetimi , taraftarlar bu kadar masraf yapmışken takımlarını desteklemeye gelmişken tribünde olaacak güzelliklerin önüne geçmenin anlamı nedir ? her deplasman yapan takım taraftarı sadece olay içinmi gelir , yoksa maç izlemeyemi gelir ? bu soruların cevaplarını söylemeye kalkarsak bol bol blog yazarız bu konuya herhalde.

Dolu yağdığı sırada bir polis ve taraftar arasındaki muhabbet ve bulundukları yer dikkatimi çekti bende bu anı bir nebze olsun ölümsüzleştirmeye çalıştım. Keşke her daim taraftar-polis arasındaki ikili muhabbetler böyle olabilse , aslında hiçbirşey zor değil.