27 Şubat 2009 Cuma

Kadere Kısmete İnanmak Lazım


Bu gece Beşiktaş İnönü Stadyumunda geçen seneki şampiyonluğun gitmesine sebep olan istanbul büyükşehir belediyespor ile karşılaştık. Maç başladıktan sonra atak olarak takım olarak ilk yarı iyi mücadele ve rakip yarı alanı üzerine yıkmamıza rağmen ciddi pozisyonları bulan ibb takımıydı. Karşılıklı ataklardan sonra ikinci yarıda bazı değişikliklerin olacağını gözlemler gibiydim artık daha atak oynamanın zamanı gelmişti. Oyun olarakta değinmek istiyorum özellikle trabzon maçıyla başlayan çıkış antep ve bu geceki ibb maçıyla devam etti. Ersnt'e ise söylenicek kelime yazılabilicek söz bulamıyorum ortasaha defans arası kurguyu sağlayan zaman zaman ileri çıkıp pozisyon yaratmaya çalışan bazen de takımı atağa kaldıran bir ernst izledik.

Gel gelelim maçın kırılma noktasına belkide ibb kalecisi hasagiç'in aut vuruşunu kullandıktan sonra adalesinden sakatlanması ve yedek kaleci mehmet ali'nin oyuna girmesi maçın dönüm noktasını belli edicekti. Önce nobre'nin kafa golü ve ofsayt gerekçesi ile sayılmaması tam pozisyonun ofsayt olduğunu anlamadan tello'nun golü , top içerdemi dışardamı tartışması derken skor tabelasının 1-0 Beşiktaş olarak değişmesi , daha golün sevincini yaşıyamadan yine duran toptan yediğimiz bir gol sevincimiz kısa sürmesine neden oldu.

Maç sırasında ise dikkatimi çeken başka bir kare ise , Hakan Arıkan'a oyun sırasında bir taraftarın sözler sarf etmesi hakan'ın karşılık vermesi bunlar hiçte etik olmayan hareketler olmasına rağmen taraftar'ın hakan'a orda neden bağırdığı açık ve nettir. Geri verilen paslarda hakan'ın toplara iyi vuramayışı yada topun ters falso alarak rakipte kalması gibi , şunu belirtmek gerekirki hakan maç boyunca kritik kurtarışlar yapmıştır ama hala bana göre eksikleri vardır. İnşallah bunlarıda ilerleyen dönemlerde kapatır.


Maç 2-1 olduktan sonra futbolcuların ve taraftarların o çoşkusunu görmeye değerdi keşke bizde stadda olabilsek o duyguyu yakından yaşayabilseydik.

Bu maç bize şunu öğretti hasagiç'in sakatlanması bir kader , tello'nun golü bir kısmet 3 puanı getiren gol ise şampiyonluk yoluna bir adım daha yaklaştığımızın göstergesidir.

26 Şubat 2009 Perşembe

Köy Takımı 4.ncü Turda !

Metalist Kharkiv , bundan aylar evvel Beşiktaş'la eşleştiği zaman medya'da tam Beşiktaş'ın dişine göre rakip , Beşiktaş tur kapısını araladı gibi başlıklarla karşılaşmıştık. Nitekim terazi'nin öbür tarafını hiçte düşünmemiştik bu takım kimdir ligdeki konumu oynayan oyuncuları hepimizin kafasında soru işaretleri vardı. İnönü'de ilk maç oynandıktan sonra bu işin ukranya ayağının hiçte kolay olmayacağını herkes görmüş oldu karşımızda diri bir takım 90 dk mücadeleyi ve takım savunmasını elden bırakmayan kontra ataklarla tehlike yaratan oyun disiplininden kopmayan bir metalist vardı inönü'de , ukranya'daki mağlubiyetten sonra herkesin genel ve ortak görüşü bu futbol yapısı ve oyun olarak derece yapabilicek kapasitede bir takım olacağı görüşündeydi.

Şimdi aylardan 26.02. 2009 şubat metalist bugün evinde italya'nın köklü kulüplerinden sampdoria'yı 2-0 yenip evine gönderiyor aynı zamanda 4.ncü tura yükseliyor. İnsan nerede ne olacağını bazen kestiremiyor demekki herkes müneccin değilki geleceği görsün köy takımı dedik adamlar 4.ncü tura çıktılar demekki köy takımlarıda başarılı olabiliyormuş sanırım bu işin sonu finale kadar gidicek.


25 Şubat 2009 Çarşamba

Hiçte öyle olmadı


Dün gece san siro'da herkes bu maçın sonucunun ne olacağını merak ediyordu. Mourinho'nun maç öncesi ronaldo'ya yönelik psikolojik anlamda açıklamaları kendi futbolcusu ibrahimoviç'i göklere çıkarması belkide manchester'ın ekmeğine yağ sürüyordu. Hiçte beklenen derecede bir maç olmadı desek yeridir sanki manchester evinde oynarmış gibi oynadı desek yalan olmaz herhalde , muntari'nin O'Shea den ikinci yarı pasla şut arası vurduğu topta darbe alması inter yedek kulübesini ayaklandırsada bu büyültülücek bir pozisyon olmayacaktı ama faturasıda toldo'ya sarı kart olarak çıktı. Tevez'in eksikliğinde manchester yine pozisyonlar üretti gol yollarında etkili olmaya çalıştı ama görülen oki inter hala bu tür maçları kaldırıcak kapasiteye maçları koparıcak dereceye gelmemiş berabere kalmaları zor bir durum ingiltere'de işleri gerçekten zor bakallım filozof yorumları yapan mourinho ingilterede ne tür taktikler yada psikolojik oyunlar sergiliyicek bekleyip görücez.

Palermo - Udinese

Geçtiğimiz hafta deplasman şansızlığını kıran palermo bu hafta evinde geçen senenin flaş takımlarından udinese'yi ağırladı. Sezon'a yine geçen seneki gibi giriş yapan udinese daha sonra hızla düşüşe geçti yönetim yapısı ve kadro olsun bulunduğu yeri şu anda bana göre haketmiyorlar.

İlk 10 dk içerisinde pepe'nin müthiş frikik golü ile öne geçti udinese ama o golden sonrada palermo'nun atakları kesilmek bilmek durmadı ortasaha çok iyi organize olup özellikle succi ve cavani'yi gol olabilicek toplarla buluşturmaya çalıştı ve golden 10 dk'a sonra fabio simpilico'nun kafa golü geldi.

İkinci yarıya ise daha diri başlayan bir palermo vardı ama carrozzıerı udineseli oyuncuyu yere düşürünce hakem penaltı noktasını gösterdi tartışılıcak bir pozisyon olmasına rağmen kaleci amelia klasını yine gösterdi ve penaltıyı kurtarmasını bildi bu pozisyondan 2 dk sonra gelişen atakta succi karambolde kalan topu değerlendirdi ve durumu 2-1 yaptı. Golden yine 3 4 dj sonra sağ kanattan gelişen atakta cavani son haftalardaki formunun tesadüf olmadığını gösterip zarif hareketlerle getirdiği topu şutla sonuçlandırarak gol olmasını sağladı

Bu maç için edinson cavani'ye ayrı bir parantez açmak istiyorum geçmiş senelerde palermo'dan birçok yıldız futbolcu yetişti ve avrupa'nın önde gelen takımlarında şu anda futbol yaşantılarını sürdürüyorlar en iyi örneklerini verirsek luca toni ve amouri eğer palermo yönetimi akıllılık eder sözleşmesini uzatırsa çok şey kazanır , çünkü geçtiğimiz senelerde gönderilen oyuncuları şu anda şu takıma toplasak belkide şampiyonlar ligi düzeyinde bir takım karşımıza çıkar tabi cavani'nin performansında miccoli'nin 2 haftadan beri takımda olmayışıda etken oldu eğer miccoli de sahalara dönerse palermo'nun takım oyununun ilerleyen haftalarda hiçte fena olmayacağını aksine çok takımın canını yakacağını söyleyebilirim.




Sicilya Derbisi Palermo - Catania

Sicilya'nın en önemli takımlarından biri olan Palermo, İtalya'nın Palermo şehrinin futbol takımıdır. Pembe siyah renklere sahip olan takım 1900 yılında kuruldu. Tarihinde önemli başarısı bulunmayan Palermo, sadece 1 kez final oynamayı başardı. Maçlarını 36.980 kişilik Stadio Renzo Barbera'da oynayan Palermo, Catania ile arasındaki müthiş ezeli rekabetten dolayı son yıllarda hep olaylarla gündeme gelmektedir.

U.S. Città di Palermo (uzun adıyla Unione Sportiva Città di Palermo) İtalya'nın İtalya Cumhuriyeti ya da kısaca İtalya (İtalyanca:Repubblica Italiana) Avrupa'nın güneyinde, çizme biçimli bir yarımadanın ve Akdeniz'de Sicilya ve Sardinya adalarının üzerine kurulmuş bir ülkedir. Kuzeyinde Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya ile komşudur. San Marino ve Vatikan şehir-devletleri de bütünüyle İtalyan topraklarıyla çevrilidir. İtalya devleti vatandaşı olanlar ya da soyu İtalya ile bağlantılı olan kişilere İtalyan denir.
Palermo şehrinin futbol takımıdır. 1898 yılında kurulmuştur.


Burdan kısa kısa bilgileri verdik gelelim maça bundan 2 sene evvel catania deplasmanında çıkan olaylar sonucu 1 polis ölmüş ve ligler bir süre tatil edilmişti. Sicilya'nın önemli derbilerinden olmakla beraber herkesin pür dikkat izleyeceği maçlardan biri palermo son dönemlerde özellikle evinde galip geldiği maçlarla ön plana çıkıyor geçen hafta aldıkları juventus mağlubiyeti defansın yaptığı kritik 2 hatadan meydana geldi ve maç 0-2 olarak sonuçlandı.

Catania geçen hafta reggina macını alarak formsuzluğuna dur demeye çalıştı onlara belkide bu maç kötü oldukları ve çıkış aradıkları bir dönemde geldi ama reggina maçına kadar 6 maçta sadece 1 puan almaları kötü oyun sergilemeleri şimdilikte olsa reggina maçı onlara ilaç gibi geldi diyebiliriz.

Derbi maç olduğu için palermo'da ayrı bir havada hazırlanıcaktır bu maça ev sahibi olmanın avantajını kullanıp derbi mücadelesinde catania'yı yenmeye çalışıcak belkide juve maçında kaybettiği seriyi tekrar başlatıcak.

Karşılıklı takım analizlerine gelicek olursak palermo'nun catania'ya oranla sonucu değiştirebilicek oyuncularının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Ortasaha'da takımı organize eden bir liverani forvette ise miccoli ve cavani bunların yerine yıne succi budan da eklenebilir simpilico , bresicano kaleci amelia palermo takımının kemik 11'ni oluşturan kişilerden , Catania ise mascara spinesi tecrübeli tedesco gibi oyuncularıyla belkide 1 puanı kurtarmanın yada duruma göre kontra ataklarla maçı kazanmaya çalışıcak


Herşeyden evvel hava ve ortamın verdiği ev sahibi olan palermo'nun bu maça ayrı bir motivede çıkacağını düşünebiliriz. Bakalım seri tekrarmı başlayacak yoksa puanlar karşılıklı paylaşılıcakmı





Adım Adım Yukarı

Efsane takımlardan biri avrupada uefa'da yarı final oynamış Türk futbolunun güzide takımlarından biri göztepe türk futbolunu avrupada en iyi temsil etmiş takımlarımızdan biri şimdilerde ise 3.lig'den 2.nci lig B kategorisine çıkma mücadelesi veriyor. 2003 senesinde süper lig'den bank asya ligine düştükten sonra her sene bir adım daha geriye gitti göztepe ve en sonunda amatör lige kadar düştü. Yönetim sorunları takımdan oyuncuların gitmesi maddi kriz derken bir anda efsane göztepeyi amatörde gördük. Issız kuytu köşelerden and olsunki döneceğiz diyordu göztepe taraftarı , 3.lige terfi maçlarında penaltılarla kaybetmelerine rağmen aliağa belediyesi ile isim değişikliğinden sonra 3.ligde bu sezon mücadele etmeye başladılar.



Bütün takımların her daim 12.nci adamı taraftardır. Taraftar her zaman futbolculara güç rakip takım futbolcularına ise korkutucu gelmiştir baskılı oynanan maçlarda göztepe taraftarı deplasman ayırt etmeksizin her zaman takımını desteklemiş gönül bağı kurmuştur. Belediye takımlarının yer aldığı liglerde taraftar görmemek ve göztepe gibi güzide takımların taraftarı olduğu liglerde mücadele etmesi endüstriyel futbol'un nelere gebe olduğunun işaretidir.

İnşallah taraftarının gücüyle göztepe'yide ilerleyen senelerde taraftarıyla beraber dolu tribünlerde süper ligde görmek dileği ile...


Geç Görülen Yetenek

Akşam oturup Galatasaray - Kocaelispor maçını izlemeden önce kimse tahmin edemezdi sanırım taner gülleri denen futbolcunun galatasaray'a bir maçta 4 tane gol atacağını , vakti zamanında fethiyespor , sakaryaspor , bursaspor , antalyaspor , adanademirspor takımlarında oynayan taner son 2 sezondan beri kocaelispor'da forma giymekte geçen sezon kocaelispor'u bank asya liginden süper lige taşımasında büyük emekleri olan bir futbolcudur aynı zamanda geçen sezon bank asya liginde kendisi gol kralı olmuştur. Özellikle bu sene adını 4 büyüklere attığı gollerle duyduk her gol attığı maçtaki parmağıyla yaptığı işaretlere başta kimse bir anlam verememişti ama trabzon maçından sonra bunuda herkes böylece anlamış oldu.

33 yaşındaki bir forvet oyuncusunun Türkiye gibi bir yerde bu yaşta farkedilmesi yada yeteneklerinin görülmemesi bir hayli üzücü ve milli takımımız hakan şükür'den sonra pivot santrafor sıkıntısı çekerken böyle değerlerin ligimizde nadir görülmesi durumu çok iyi açıklıyor. Dün geceki maça gelicek olursak son vuruşlardaki ustalığı topu saklaması pivot forvet olmasına rağmen tekniğinin üst düzeyde olması ve son olarak attığı jenerik goller belkide son senelerde izlediğimiz bol gollü ve zevkli bir maçtı. Taner maça ayrı bir damga vurdu fatih terim'ede göndermeyi yaparak benide gör hoca der gibiydi .

Dikkat edilmesi gereken husus ise Türkiye'de belkide çok yetenekli futbolcular olabilir ama önemli olan bunları gün yüzüne çıkarmak Türk futboluna kazandırmaktır. Geçmiş senelerde belkide ne değerlerimizi kaybettik belkide nice genç yetenekler kazanıcakken çoğu futboldan soğudu ve kendilerini başka mesleklere verdiler. Taner konusunda ise kabahat taner'in değil taner gibi bir oyuncunun yeteneklerinin farkedilmemesidir.

Mücadele ve Azim

Her ilde geçmiş senelerde sükse yapmış prof liglerde yer almış hatta sürpriz maçlara imza atmış takımlar vardır. Bunlar ya potansiyeli ve desteği yüksek takımlar yada kendi imkanlarıyla içindeki futbol aşkını sahaya yansıtarak başarı elde etmeye çalışan takımlardır. Tekirdağ ilinin Çorlu ilçesine bağlı ahımehmet köyü takımlarından ahımehmet gençlikspor'da bu mücadele ve azimi gösterek kulüp tarihinde ilk defa bir başarı elde ederek A genç liginde lider olarak şampiyonluğunu ilan etti.

909 nufuslu bir köyün takımı olmakla beraber kendini sadece futbola vermiş gençlerle bu yola çıktılar imkanlar ve olanaklar kısıtlıydı amaç herşeyden evvel iyi futbol oynamaktı. Bütün oyuncular ellerinden geleni yaptı lig başından güzel bir seri yakalayıp liderliği kimseye bırakmadılar şimdi ise dananın kuyruğu play offlarda kopucak inşallah hayırlısıyla orda da ilk ikiye kalıp tekirdağ'ı en iyi şekilde temsil ederler.

U.S.C Palermo

1972 yapımı ve hala günümüzde replikleri insanlar arasında dolaşan sicilya'dan amerika'nın new jersey eyaletine kadar uzanan hikayeyi anlatan the godfather'dan bahsediyoruz. Ağırlıklı olarak çekimlerin italya'nın mafya kenti olarak tanınmış sicilya da sicilyalı bir ailenin mafya yapısını geçmişini ve nasıl yukarılara çıktıklarını anlatıyor.

Palermo'da sicilya ile birleşmiş bir bütün olmuş şu anda seri-A da mücadele eden futbol takımıdır. Renkleri ağırlıklı olarak beyaz ve pembe olup maçlarda da sık olarak gördüğümüz siyah rengide kullanmaktadırlar. Sicilya denilince akla futbol değil geçmişte yaşanmış olan mafya olayları gelmektedir yoldan geçen insanlara sorsak belkide palermo'nun seri A da mücadele ettiğinden bile bir haber olanlar vardır. Palermo takımının simgesi kartal'dır. Kulup armasındada kartal yer almaktadır.




Sicilyadaki ezeli rekabet ise palermo-catania derbileridir. Bundan 2 sene evvel catania - palermo maçında olaylar çıkmış ve bir polis hayatını kaybetmişti , son senelerde italyada taraftar sayılarının artması ve palermo takımının uefaya katılması ardından ligde aldığı dereceler takımın taraftar sayısının artmasında önemli rol oynadı.

Aslında palermo'ya bakıcak olursak sadece sıradan bir takım değil adeta yıldızlar geçidi diyebiliriz luca toni'nin vicenza'dan gelip palermo'da parlaması ve ardından fiorentina ya enteresan bir şekilde transfer olması taraftarlar arasında luca için kötü söylemlere onlardan nefret etmesine sebep olmuştu ki bu nefretleri hala devam eetmektedir. Amauri taraftarların gönlünde attığı gollerle taht kurmuş yıldız oyunculardan biriydi oda şu anda futbol yaşantısını juventus'da sürdürmekte bunlara ekleyecek olursak eski takım kaptanı barzagli ve zaccardo sezon başında almanya'nın wolfsburg takımına 20 milyon euro gibi iyi bir rakama transfer oldular bu giden oyuncuların yeri şu an için doldumu diye sorarsak orasıda ayrı bir soru işareti diyebiliriz.

Mark Bresciano takımın her zaman ana taşlarından baklava diye tabir edilen ortasahanın beyni olmuştur. Avustralya asıllı italyan oyuncu adeta bu sene en iyi sezonlarından birini yaşıyor. Bakalım 28 yaşındaki oyuncu takımdan ayrılan diğer yıldızlar gibi sezon sonunda transfer yapıcakmı yoksa takımdamı kalıcak

Bu resimde attığı gollerden sonra yaptığı enteresan sevinç