10 Temmuz 2009 Cuma
Kornerci Şükrü
Beşiktaş'ın eski milli oyuncusu Şükrü Gülesin'den bahsetmek istedim. Bugün 32.nci ölüm yıldönümü saygı ile anıyoruz kendisini. Zamanının en iyi sol açıklarından biriydi beyoğluspor'da oynarken yetenekleri fark edilince galatasaray ve beşiktaş peşinden koştu o dönemki Beşiktaş yönetiminin hızlı davranmasıyla Şükrü Gülesin Beşiktaş'a imza atmıştır.
Beşiktaş'tan sonra italya'nın palermo takımına transfer olmuş daha sonra lazio takımına kiralık olarak gitmiştir. Bir sezon Lazio'da oynadıktan sonra tekrar Palermo'ya dönüp yine bir sezon bu takımda oynamıştır. Gezinirken kendisiyle alakalı bazı yazılı kaynaklar buldum yine aynı yazıları yazmaktansa paylaşıp okunmasının daha bir keyifli olacağını düşünüyorum ve kendisini saygıyla anıyorum. Ruhun Şad Mekanın Cennet olsun Şükrü Gülesin.
14 Eylül 1922'de İstanbul'da doğmuştu Gülesin, her ne kadar küçük yaşlarda Kınalıada'da kaleciliğe merak sardıysa da daha sonra İstanbul Erkek Lisesi'nde okurken yeteneğini kanıtlayacağı asıl alanı bulmuştu.Beyoığluspor'daydı o günlerde...Oynadığı maçlarda yeni yeni keşfetmeye başladığı o müthiş sol ayağını konuşturarak adını duyurmaya başlamıştı. Onu seyretmeye gelen özel seyircileri bile vardı artık... Ve kendisini kadrosunda görmek isteyen klüpler...
Galatasaray ve Beşiktaş, onu çok istiyorlardı. Ancak o, Galatasaray'ın bir Ankara seyehati sırasında elini çabuk tutan Beşiktaş'a transfer oldu. 1940-1941 futbol sezonunda Beşiktaş forması giyecekti artık. Arada bir sezon Ankaragücü'ne gittiyse de Siyah-Beyazlı formayı 1950 yılında transfer olacağı İtalya'nın Palermo takımına gidene kadar giydi. Bu dönemde üç milli küme, altı İstanbul Ligi Şampiyonluğu, yaşarken ikişer tane de İstanbul Ligi Kupası ve Başbakanlık Kupası kaldıracaktı. Ve oynadığı derbilerde Fenerbahçe'ye dokuz Galatasaray'a on üç gol atacaktı.
Beşiktaş'ta tam iki yüz seksen bir maça çıkan Şükrü Gülesin, bu maçlarda rakip filelere iki yüz yirmi altı gol bırakarak kendi takımının taraftarları arasında tapılası bir ikona dönüştü. Oynadığı sol açık mevkii düşünüldüğünde bu, her futbolcuya nasip olacak bir kariyer değildi de üstelik. O gollerin "25'ini" kornerden atmıştı ve kornerden gol atma becerisi, onu ihtisas alanı olarak anılmakla kalmayıp İtalya'ya transfer olmasında da önemli rol oynayacaktı.
O dönemde yaşanan 2.Dünya Savaşı nedeniyle diğer birçok arkadaşı gibi milli formayı yanlızca on bir kere giyebilecek ve bu on bir maçta beş gol sevinci yaşayabilecekti. Beşiktaş, Sabri, Hakkı, Şeref, Kemal forvet hattıyla fırtınalar estirirken o, attığı inanılmaz korner golleri nedeniyle "Kornerci Şükrü" lakabını alacaktı. Ve bundan sonra, yaptığı ortalara müthiç voleler vurarak goller atan Şeref Görkey'in de "Voleci Şeref" lakabını almasına sebeb olacaktı.
Şükrü Gülesin, espirili kişiliğiyle de nevi şahsına münhasır bir oyuncuydu. Takımın en çok yiyen futbolcusu olduğundan antremanlardan sonra tesislerin kantininde ya da maçların ardından en yakınındaki en iyi lokantalarda onu görmek olağandı. Beşiktaş muhallebicilerinde koca bir tavuğu midesine indirirken gördüğü tanıdıklarına "dokuz aylık gönek yaptığını, on gün sonra da doğuma gideceğini" söyleyerek kendi kendisiyle alay ederdi. Maçta korner atarken elini kaldırıp adrese teslim bir orta bekleyen Baba Hakkı yerine kaleye vurup gol atınca rahmetli Hakkı Yeten'den korkarak kaçmaya başladığı ve bu kovalamacanın Baba Hakkı'nın kendisini yakalayıp öpmesiyle son bulduğu sahne hala anlatılır.
Şükrü Gülesin, 1950 yılında İtalya'nın Palermo takımına transfer oldu. Orada attığı korner golleri, falsolu vuruşları ve güçlü fiziğiyle birleştirdiği üstün süratıyla Turco adıyla anılmaya başladı. Palermo'da oynadığı 2 yıl, 28 maçta 13 gol attı. Daha sonra başka bir ünlü İtalyan takımı Lazio'ya kiralık gitti ve burada da 29 maçta 16 gol kaydetti. İtalya macerasındaki son yılında tekrar Palermo'ya geçti ve
o sezon, 22 maçta forma giydi. Oynadığı 3 sezonun ardından Türkiye'ye döndü. Bir yıl Galatasaray'da oynadıktan sonra tekrar Beşiktaş'a geldi, çünkü o, tam bir Beşiktaş sevdalısıydı. Ancak ilerleyen yaşının yanı sıra biraz da yemeğe ve alkole olan düşkünlüğünden dolayı iri yapısını taşıyamaz olmuş, onu bir efsane haline getiren eski süratını kaybetmişti. Nihayet 1959 yılında bir jübile ile veda etti futbola ve çok sevdiği Beşiktaş formasına...
Ama aktif yaşama alışkanlığı, yıllarca emek verdiği futbol dünyasının içinde tutmaya devam edecekti onu...Daha milli takım teknik komitesine seçilecek; Beşiktaş Klübü'nde yöneticilik yapacaktı. İtalya'dan döndükten sonra hatıralarını bir kitapta topladı. Kitap çok kısa sürede bittiğinden ve yeni basımı yapılmadığından ne yazık ki bulunamıyor...
Futbol yaşamı boyunca Beşiktaş'a ve Türk futboluna büyük hizmetler veren, ülkemizi Avrupa'da en üst düzeyde tanıtan, devrinin yerli yabancı en ünlü futbolcularıyla takım arkadaşlığı yapan bir futbol ustasıydı O ...
O, yüzyılın en iyi sol açıklarındandı.Ve ezeli rekabetlerin ebedi dostlarından biriydi...
İste O de adam, 10 Temmuz 1977'de geçirdiği bir kalp krizi sonucunda hayata veda etti.Unutulmayan bir veda...
Ne Mutlu, ne Ogün. Beşiktaş'ta oynarken Şükrü Gülesin 19 şampiyonluğa adını yazdırdı.1 0 yıl içinde 281 maç oynayarak 226 gol attı. 1941-1942 ve 1948-1949 sezonlarında 2 kez Türkiye gol kralı oldu. O dönemlerde özellikle 2.Dünya Savaşını yaşadığımızdan Milli Maçlar yok denecek kadar azdı..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder