18 Mart 2009 Çarşamba

Nereye kadar sürecek ?

Söz nerden başlasam nasıl başlasam diye düşündüm herhangi bir olayımı baz alsam yoksa almasammı dedim aslında örnekler birbirlerine uyuyorlar desem kafi olacak herhalde

Bundan 2 sene evveline kadar fenerbahçe-az alkmaar maçında çıkan olayları herkes biliyordur.Stad içine bıçak sokulması maç sırasında olayların çıkması ve arkasından sırasıyla gelen tribün içi karışıklıklar tabi bu medyada sadece iki yada üç süreyle yer aldı. Normal bir habermiş gibi rafa kaldırılarak belkide hafızalardan silindi bu haber belkide yoldan geçen futbolsevere bile sorsak kavganın neden ve nasıl çıktığını bu olayların ne kadar medyada haber olarak yayınlandığından bile bir haber olabilir. Bundan iki hafta öncesine kadar yine aynı olayı yine aynı stad'da gördük. Yine kesici alet vakası ve yine medyada haberin iki yada üç kalmasın ardından bunun arşive kaldırılması fazla üzerinde durulmaması , olayın tff'ye gitmemesi ve kulübün herhangi bir ikaz yada ceza almaması bunlar aslında pek karşılaşmadığımız sahneler değil hemen hemen her sezon bu tarz olaylar yaşamak mümkün gelelim bu sefer ankaraya;



Ankaraspor-Beşiktaş kupa maçında tello taç atışı kullanırken bir taraftar tello'nun kafasına araba jantı fırlattı. Bu yapılan davranış fırlatılan madde tabiki herkesi üzdü ama gerekilen yapıldımı ? sonuç olarak 15 milyar verilen bir para cezası bu olayda böylece kapatılmış oldu. Ülkemizde nedense bu tarz olaylara sessiz kalınıyor nedenini sebebini futbolu ve medyayı takip eden takımları iyi bilen futbolsever kişiler bu tarz olayların üstünde neden durulmadığının farkına varabilir. Birilerinin demekki medya gücünü kullanarak bazı olayları ört bast etmesi sanki "normal" habermiş anında ortadan kaldırılması hiçte şaşırtıcı değil aslında , önemli olan şudur ki kuralların gerektirdiğini uygulamak gereken cezaları vermektir.

İlerde acaba böyle olaylar yaşandığında taraftarların tepkisi ne olacak acaba yada ceza verilmesi , kuralların uygulanması için illaki birinin canının yanmasını gerekiyor. Şu açık ve nettirki görünmez olaylar kavramına giriyor bunlar şimdiki zamanda bunlar görmezden geliniyorsa ilerde büyük bir facia olduğunda zirve sahibi insanların yorumları yada yaptırımları ne olacak orasıda ayrı bir soru işareti

11 Mart 2009 Çarşamba

Ne yaptın sen liverpool



Dün akşamki şampiyonlar ligi maç programından hangisini seçip izlersin diye bir soru sorsalar tabiki Liverpool - Real Madrid maçını seçerdim. Seyir zevki hakikaten yüksek iki büyük avrupa kulübünün mücadelesi vardı dün gece ingiltere'de , ilk maçın avantajı ile sahaya çıktı liverpool , spor yorumcularının büyük bir kısmı bu maça liverpool'un favori olarak çıkacağının görüşü içerisindeydiler. Real Madrid kesiminde ise son lig maçında kendi evlerinde oynadıkları at. madrid maçını berabere tamamlayarak şampiyonluk şansını belkide sürprizlere bırakmıştı.

Anfield Road'da dün gece zevkli ve bol pozisyonlu bir oyun izledik özellikle liverpool açısından , liverpool artık bu turnuvanın takımı olduğunu bütün avrupa futboluna dün geceki oyunuyla ve aldığı galibiyetle göstermiştir. Özellikle son senelere bakıcak olursak aciz ve cılız bir futbol oynayan real madrid'de hiç izlememiştim. Liverpool turu atladı real madridi evine yolladı.

Dün geceki maçın en önemli adamı ise "el nino"ydu 2 gol atarak takımın yıldızı oldu.Real Madridi adeta hezimete uğrattılar diyebiliriz bakalım bu işin sonu finale kadar gidicekmi.

6 Mart 2009 Cuma

Sonunda muradına erdi


Ocak ayı başında milan'a gelen david beckham kiralık olarak 2 aylık sözleşme imzalamıştı. Milan yönetimi ise beckham'ın takımda kalmasından yanaydı ama problemler söz konusuydu. Bundan hemen hemen 3 hafta öncesine kadar beckham transferinin çıkmaza girdiğini ve 9 martta takımına geri döneceği konuşuluyordu. Bugün hem medyada hemde internet sitelerinde yer alan haberlere göre beckham muradına ermiş bencede çok iyi olmuş.

Amerika liginin sarmadığı avrupa'da futbol oynamayı özlediğini zaten kendiside belirtiyordu. Bakalım bu transfer hem milan'a hemde beckham'a ne kadar yarar sağlıyacak.

2 Mart 2009 Pazartesi

Futbolda 10 numara ve Ön libero'nun önemi


90'lı ve 2000'li yıllar arasında futbol'da 10 numaralı sistem revaçta olan oyun sistemlerinden biriydi. Her maçta ön planda olan gemisini kurtarıcak kişilerin başında 10 numaralı oyuncular gelirdi , neydi peki bu 10 numaralı sistem neydiki bu kadar aranan özellikler

10 numaralı oyuncu denildiği zaman ilk akıllara gelen oyuncunun yetenekleri ve meziyetleridir. Diğer mevkilere göre kendinde daha fazla yetenek olan her maçın kaderini değiştirebilicek oyunculardır. Geçmiş tarihteki maçları gözlemlersek avrupa'da yukarıya çıkmış başarı elde etmiş takımların çoğunda 10 numaralı sistem mevcuttu. Takımı organize eder atağa kaldırır gol yollarında etkili olabilicek paslar atmaya çalışır yada goller atar. Günümüz futbolunda ise bu oyuncu tarzından yavaş yavaş uzaklaşır olduk. Yükselişe geçen rusya ve ukranya futbolu buna belkide en iyi örneklerden biri olabilir. Takım oyunu mücadeleci futbol şeklinde sıralanabilir.

Gayet açık ve netki özellikle son 3 seneden beri ön liberolu sistem ve o alanın oyuncuları günümüzde daha popüler olmaya başladı. Artık avrupa'nın büyük takımları bile transfer sezonlarında ön libero oyuncularına daha ağırlık vermeye başladı. Bu şu demek olmuyor tabi 10 numara devri bitti artık mücadeleci kıran kırana futbol yerini aldı diye , şu anki görünen sistem buna işaret ediyor artık 10 numara tabiri kullanılan oyuncular bile takım mücadelesine ayak uydurmak zorunda , iyi libero olan defansını takımını organize eden takımlar geriden oyun kurmaya çalışırlardı yada 10 numara ile bu açığı kapatmaya çalışırlardı kısacası defanstan top ortasahaya gelir oyunu ortadan kurmaya çalışırlardı. Şimdi ise bu işi daha çok ön liberolar yapıyor ortasaha gerisinden oyun kurup takımı atağa kaldırmak için takımı organize etmeye çalışıyorlar.

Liberolu sistemden ön libero'ya geçiş ve 10 numaralı sistemin eskisi gibi akıbetini yavaş yavaş yitirmeye başlaması artık ilereyen senelerde ne kadar ekmek o kadar köfte olucak mücadele ve azim gücü olmadan puan almak zorlaşıcak.

27 Şubat 2009 Cuma

Kadere Kısmete İnanmak Lazım


Bu gece Beşiktaş İnönü Stadyumunda geçen seneki şampiyonluğun gitmesine sebep olan istanbul büyükşehir belediyespor ile karşılaştık. Maç başladıktan sonra atak olarak takım olarak ilk yarı iyi mücadele ve rakip yarı alanı üzerine yıkmamıza rağmen ciddi pozisyonları bulan ibb takımıydı. Karşılıklı ataklardan sonra ikinci yarıda bazı değişikliklerin olacağını gözlemler gibiydim artık daha atak oynamanın zamanı gelmişti. Oyun olarakta değinmek istiyorum özellikle trabzon maçıyla başlayan çıkış antep ve bu geceki ibb maçıyla devam etti. Ersnt'e ise söylenicek kelime yazılabilicek söz bulamıyorum ortasaha defans arası kurguyu sağlayan zaman zaman ileri çıkıp pozisyon yaratmaya çalışan bazen de takımı atağa kaldıran bir ernst izledik.

Gel gelelim maçın kırılma noktasına belkide ibb kalecisi hasagiç'in aut vuruşunu kullandıktan sonra adalesinden sakatlanması ve yedek kaleci mehmet ali'nin oyuna girmesi maçın dönüm noktasını belli edicekti. Önce nobre'nin kafa golü ve ofsayt gerekçesi ile sayılmaması tam pozisyonun ofsayt olduğunu anlamadan tello'nun golü , top içerdemi dışardamı tartışması derken skor tabelasının 1-0 Beşiktaş olarak değişmesi , daha golün sevincini yaşıyamadan yine duran toptan yediğimiz bir gol sevincimiz kısa sürmesine neden oldu.

Maç sırasında ise dikkatimi çeken başka bir kare ise , Hakan Arıkan'a oyun sırasında bir taraftarın sözler sarf etmesi hakan'ın karşılık vermesi bunlar hiçte etik olmayan hareketler olmasına rağmen taraftar'ın hakan'a orda neden bağırdığı açık ve nettir. Geri verilen paslarda hakan'ın toplara iyi vuramayışı yada topun ters falso alarak rakipte kalması gibi , şunu belirtmek gerekirki hakan maç boyunca kritik kurtarışlar yapmıştır ama hala bana göre eksikleri vardır. İnşallah bunlarıda ilerleyen dönemlerde kapatır.


Maç 2-1 olduktan sonra futbolcuların ve taraftarların o çoşkusunu görmeye değerdi keşke bizde stadda olabilsek o duyguyu yakından yaşayabilseydik.

Bu maç bize şunu öğretti hasagiç'in sakatlanması bir kader , tello'nun golü bir kısmet 3 puanı getiren gol ise şampiyonluk yoluna bir adım daha yaklaştığımızın göstergesidir.

26 Şubat 2009 Perşembe

Köy Takımı 4.ncü Turda !

Metalist Kharkiv , bundan aylar evvel Beşiktaş'la eşleştiği zaman medya'da tam Beşiktaş'ın dişine göre rakip , Beşiktaş tur kapısını araladı gibi başlıklarla karşılaşmıştık. Nitekim terazi'nin öbür tarafını hiçte düşünmemiştik bu takım kimdir ligdeki konumu oynayan oyuncuları hepimizin kafasında soru işaretleri vardı. İnönü'de ilk maç oynandıktan sonra bu işin ukranya ayağının hiçte kolay olmayacağını herkes görmüş oldu karşımızda diri bir takım 90 dk mücadeleyi ve takım savunmasını elden bırakmayan kontra ataklarla tehlike yaratan oyun disiplininden kopmayan bir metalist vardı inönü'de , ukranya'daki mağlubiyetten sonra herkesin genel ve ortak görüşü bu futbol yapısı ve oyun olarak derece yapabilicek kapasitede bir takım olacağı görüşündeydi.

Şimdi aylardan 26.02. 2009 şubat metalist bugün evinde italya'nın köklü kulüplerinden sampdoria'yı 2-0 yenip evine gönderiyor aynı zamanda 4.ncü tura yükseliyor. İnsan nerede ne olacağını bazen kestiremiyor demekki herkes müneccin değilki geleceği görsün köy takımı dedik adamlar 4.ncü tura çıktılar demekki köy takımlarıda başarılı olabiliyormuş sanırım bu işin sonu finale kadar gidicek.


25 Şubat 2009 Çarşamba

Hiçte öyle olmadı


Dün gece san siro'da herkes bu maçın sonucunun ne olacağını merak ediyordu. Mourinho'nun maç öncesi ronaldo'ya yönelik psikolojik anlamda açıklamaları kendi futbolcusu ibrahimoviç'i göklere çıkarması belkide manchester'ın ekmeğine yağ sürüyordu. Hiçte beklenen derecede bir maç olmadı desek yeridir sanki manchester evinde oynarmış gibi oynadı desek yalan olmaz herhalde , muntari'nin O'Shea den ikinci yarı pasla şut arası vurduğu topta darbe alması inter yedek kulübesini ayaklandırsada bu büyültülücek bir pozisyon olmayacaktı ama faturasıda toldo'ya sarı kart olarak çıktı. Tevez'in eksikliğinde manchester yine pozisyonlar üretti gol yollarında etkili olmaya çalıştı ama görülen oki inter hala bu tür maçları kaldırıcak kapasiteye maçları koparıcak dereceye gelmemiş berabere kalmaları zor bir durum ingiltere'de işleri gerçekten zor bakallım filozof yorumları yapan mourinho ingilterede ne tür taktikler yada psikolojik oyunlar sergiliyicek bekleyip görücez.