Özellikle son 5 seneden beri trakya'dan profesyonel futbol liglerde takım göremez olduk. En son çorluspor'un 2.lige çıkmasından sonra yakaladığı seri düşüşle amatöre düşmesi , kırklarelispor'un maddi sorunlar yüzünden çorluspor'un 2.lige çıktığı dönemde yine aynı sorunları yaşayan edirnespor'unda amatör'e düşmesiyle trakya'da futbol liglerinde hiçbir takım yer alamamıştı.
Bunu 2 sene evvel başaran tek takım ise lüleburgazspor olmuştu. Onlarda şu anda 2.lig B kategorisine çıkmak için play-off mücadelesi veriyorlar. Son olarak trakyanın belkide tek belediye takımlarından olan çerkezköy senelerden beri 2.nci turda kaybettiği 3.lige çıkma şansını bu sene iyi değerlendirdi. Finalde
Terfilerde Bayburt Özel İdarespor'u 5-0 gibi net skorla yenerek adını 3.lige yazdırdı.Şu anda liglerde trakyanın prof liglerdeki temsilci sayısı ikiye çıktı. İnşallah ilerleyen senelerde diğer illerin takımlarıda takımlarını profesyonel liglere çıkartmak için olumlu girişimlerde bulunur.
4 Mayıs 2009 Pazartesi
İmdat polis var.
Daha önce söz verdiğim bir abimle beraber dün lüleburgaz-göztepe maçını izlemeye burgaz'a gittim.Neşeli ve bol makaralı bir yolculuktan sonra lüleburgaz'a vardık.Maçtan evvel herşey güzel gibiydi ama maça izmir'den gelen yalı grubu otobüslerinin alınmaması ayrı bir fiyaskoydu ! Maç başlamadan evvel bir taraftarın fenalaşmasıyla gerilen ortam otobüslerin maça saatinin yaklaşmasına rağmen gelmemesi taraftarlarında iyi gerilmelerine neden oldu. Şehre ulaştığımızda yaz geldi dercesine bir hava hakimdi fakat 1 saat sonra herşey bir anda değişiverdi ve aniden dolu yağmaya başladı dolu etkisini 15 dk gösterdikten sonra hava tekrar normale dönecek derken ilk yarı sonuna kadar bu şekil devam etti. İlk yarı sonunda ise izmir'den gelen 2 otobüs taraftar maça alınmadığı için tribündeki bir grup istanbul'dan gelen taraftar ilk yarı bittikten sonra polis eşliğinde stadı terketti.
Aslında dünkü maçta tarafların alınmaması valinin konuşma yapıp 200 kişilik yerin dolduğu ve daha fazlasının alınmayacağı aynı zamanda bu görüşe katılan lüleburgaz yönetimi , taraftarlar bu kadar masraf yapmışken takımlarını desteklemeye gelmişken tribünde olaacak güzelliklerin önüne geçmenin anlamı nedir ? her deplasman yapan takım taraftarı sadece olay içinmi gelir , yoksa maç izlemeyemi gelir ? bu soruların cevaplarını söylemeye kalkarsak bol bol blog yazarız bu konuya herhalde.
Dolu yağdığı sırada bir polis ve taraftar arasındaki muhabbet ve bulundukları yer dikkatimi çekti bende bu anı bir nebze olsun ölümsüzleştirmeye çalıştım. Keşke her daim taraftar-polis arasındaki ikili muhabbetler böyle olabilse , aslında hiçbirşey zor değil.
Aslında dünkü maçta tarafların alınmaması valinin konuşma yapıp 200 kişilik yerin dolduğu ve daha fazlasının alınmayacağı aynı zamanda bu görüşe katılan lüleburgaz yönetimi , taraftarlar bu kadar masraf yapmışken takımlarını desteklemeye gelmişken tribünde olaacak güzelliklerin önüne geçmenin anlamı nedir ? her deplasman yapan takım taraftarı sadece olay içinmi gelir , yoksa maç izlemeyemi gelir ? bu soruların cevaplarını söylemeye kalkarsak bol bol blog yazarız bu konuya herhalde.
Dolu yağdığı sırada bir polis ve taraftar arasındaki muhabbet ve bulundukları yer dikkatimi çekti bende bu anı bir nebze olsun ölümsüzleştirmeye çalıştım. Keşke her daim taraftar-polis arasındaki ikili muhabbetler böyle olabilse , aslında hiçbirşey zor değil.

20 Nisan 2009 Pazartesi
Yeni Bir Senaryo mu ? Yoksa Bir Tezgah Mı ?
Aslında bu tarz konuları konuşmaktan ve yazmaktan hoşlanmam ama insan kendini durduramıyor duramıyor yazmak için , 101.nci yılda olan 11 puanlık fark'tan sonra gelen facia serisi o sezondan sonra bizi resmen 5 sene geri götürmüştü. Şimdi sene 2009 fenerbahçe şampiyonluk yarışından kopmuş artık hesaplar bir şekilde başka bir takımın üzerine yapılmaya başlanmış bile ! Cumartesi günü süper ligimiz ! ve avrupa maçlarını takip ettikten sonra ertesi günü bir arkadaşımın kardeşi bana şu sözleri aksettirdi. Akşam galatasaray'ı şampiyon yaptılar abi ! bu lafı duyduğumda inamamam elde değildi malumunuz burası Türkiye ve herşeyin olabileceği bir yerde yaşıyorduk.
Malum kanalın malum yorumcuları kendi kafalarında kurgular yaratarak Beşiktaş'ın eskişehir maçında puan kaybedeceğini ve arkasından oynanılıcak derbi maçını evinde kaybedeceğini bundan sonrada galatasarayın gelecek maçlarını kazanarak şampiyon olacağını iddaa ettiler. Senelerden beri bu takımla alıp veremediğiniz mevzu nedir ? Senelerden beri bu takımla ve bu takımın taraftarıyla uğraşmanın anlamı nedir takım mı ağır geliyor yoksa renklermi ? Nedir bu kafanızdaki anti Beşiktaşlılık duruşları heryerden bir çamur atmalar yola engel olma çabaları , şöyle bir 5 sene evveline gidelim 101.yılda malum yorumcuların yaptığı yorumlara gelelim ;
Bu lig artık çok zevksiz bir maçları eksik 11 puan farkla liderler , bu lige renk gelmesi lazım zevk gelmesi lazım ama olmuyor. İşte bu yorumlardan sonra nedense lige ayrı bir hava geliyor daha 2.nci yarının ilk maçında fren patlıyor peynir ekmek gibi oyuncular sahadan atılıyor.
Şimdi gelelim dün geceki bursa maçına , daha evvel Beşiktaş maçlarını yöneten deniz çoban benim gözümde sıfırdı akşam ibrahim toraman pozisyonlarına rahatça kart çıkaran efendi bursa oyuncularının sayısızca bu hareketi tekrarlamasına elini cebine götürme cesareti gösteremedi. Sizin amacınız Beşiktaş'ı şampiyon yapmamaksa Beşiktaş'ı üç büyüklerden biri görmemekse bunu dolaylı yollardan değil açıkça dile getirmelisiniz efendiler. Büyük bir merakla şu cümleleri kurmanızı bekliyorum Beşiktaş 2009 yılında yenilmeyen tek takımdır diye hadi bakalım hangi maçta yenilicek bununda hesabını kitabını yapın senaryo'yuda birilerinin önüne atın uygulasınlar. Eğer sizin için lig iki büyük takımdan ibaretse bunu ağzınızla söyleyinde delikanlı zannetsinler.
Şunu açıkça belirtmek isterim ki her maçtan sonra medya yada başka unsurlar sizin gibi hareket etmeye çalışsada herşeyin adını siz koymaya çalışsanızda 34.Haftada papazın her zaman pilav yemediğini göreceksiniz.
Malum kanalın malum yorumcuları kendi kafalarında kurgular yaratarak Beşiktaş'ın eskişehir maçında puan kaybedeceğini ve arkasından oynanılıcak derbi maçını evinde kaybedeceğini bundan sonrada galatasarayın gelecek maçlarını kazanarak şampiyon olacağını iddaa ettiler. Senelerden beri bu takımla alıp veremediğiniz mevzu nedir ? Senelerden beri bu takımla ve bu takımın taraftarıyla uğraşmanın anlamı nedir takım mı ağır geliyor yoksa renklermi ? Nedir bu kafanızdaki anti Beşiktaşlılık duruşları heryerden bir çamur atmalar yola engel olma çabaları , şöyle bir 5 sene evveline gidelim 101.yılda malum yorumcuların yaptığı yorumlara gelelim ;
Bu lig artık çok zevksiz bir maçları eksik 11 puan farkla liderler , bu lige renk gelmesi lazım zevk gelmesi lazım ama olmuyor. İşte bu yorumlardan sonra nedense lige ayrı bir hava geliyor daha 2.nci yarının ilk maçında fren patlıyor peynir ekmek gibi oyuncular sahadan atılıyor.
Şimdi gelelim dün geceki bursa maçına , daha evvel Beşiktaş maçlarını yöneten deniz çoban benim gözümde sıfırdı akşam ibrahim toraman pozisyonlarına rahatça kart çıkaran efendi bursa oyuncularının sayısızca bu hareketi tekrarlamasına elini cebine götürme cesareti gösteremedi. Sizin amacınız Beşiktaş'ı şampiyon yapmamaksa Beşiktaş'ı üç büyüklerden biri görmemekse bunu dolaylı yollardan değil açıkça dile getirmelisiniz efendiler. Büyük bir merakla şu cümleleri kurmanızı bekliyorum Beşiktaş 2009 yılında yenilmeyen tek takımdır diye hadi bakalım hangi maçta yenilicek bununda hesabını kitabını yapın senaryo'yuda birilerinin önüne atın uygulasınlar. Eğer sizin için lig iki büyük takımdan ibaretse bunu ağzınızla söyleyinde delikanlı zannetsinler.
Şunu açıkça belirtmek isterim ki her maçtan sonra medya yada başka unsurlar sizin gibi hareket etmeye çalışsada herşeyin adını siz koymaya çalışsanızda 34.Haftada papazın her zaman pilav yemediğini göreceksiniz.
16 Nisan 2009 Perşembe
Ölümcül İçgüdü

Hep futbol olacak değil ya , birazda sanatsal kaygımızı dökelim dedik. Artık bundan sonra ara ara hem film hem dizi fikirlerimi sık sık dile getirmeye çalışıcam. Dikkatimi çeken filmlerden biriydi ölümsel içgüdü , şimdiye kadar izlediğimiz amerikan yapımı aksiyon , gerilim yada suç ağırlıklı filmlerden sonra fransızlarından da böyle bir çalışma görmek hakikaten güzel oldu. Aslında film yaşanılmış bir olaydan alıntı aksiyon dan ziyade bir halk düşmanının biyografisi anlatılmış filmde ama yer yer aksiyon hareketlilik mevcut filmde özellikle izlerken hiç kopma yaşamıyorsunuz filmin belkide en güzel özelliklerinden biri , diğer dikkat çekici unsur ise 2 .bölüm halinde yayınlanması , film içeriğine gelicek olursak şayet fransız gangster yada halk düşmanı olarak tabir edilen Jacques Mesrine 'nin hayatı 2.bölüm halinde uyarlanmıştır. İnsanların aklında kalan halk kahramanlarından değilde daha çok derinlerine inerek bir insanın nasıl suçlu olma ve pis işlere bulaşmasının nedenini ve bu işlerden nasıl kurtulamadığını anlatmaktadır.
11 Nisan 2009 Cumartesi
Zorlu Viraj

Dün gece evden çıkıp maçı izlemeye biraz geç gittim ama maçı izlemeye değdi diyebilirim. Minibüsten inip maçı izleyeceğim yere vardığım zamanki gördüğüm skor yine kanser edici dakikaların başlangıcıydı ki o golün dk 2 de olması ayrı bir strese ve heyecana sokuyordu insanı , kadrodaki olabilicek değişiklikler hafta içinden belliydi uğur inceman mı yoksa erkan mı oynayacak derken mustafa hoca erkanda karar kılmıştı. İlk 45 dk açısından hem erkan hemde takımı ufak bir değerlendirmeye sokarsak pozisyon konusunda sıkıntıya giren atakları sonuçsuz kalan ve takımla ilk 11 de ilk başlayan erkan'ın etkisiz atakları vardı sahnede , devre arası ise herkesin görüşü yapılacak değişikliklerin takıma canlılık getireceğiydi.
Kocaeli takımının bu maçtaki takımı sezon başından beri beraber olmayan devre arası futbol tabiri ile toplama topçularla kurulan bir takımdı. Bu tarz takımların kapasiteleri en fazla 70 dk ya kadar dayanma güçleri vardır. Bunun nedenlerine gelicek olursak sezon başında takımla beraber yapılmış bir kamp yada hazırlık maçı yok sezon başında alınan çoğu topçu ikinci yarı başında takımdan ayrılınca kısa zamanda ince eleyip sık dokumak gerekiyordu kocaeli açısından ama erhan hoca o kısa zamanda hakikaten iyi bir takım yarattı herkes kocaeli düşücek derken bir anda seri bir yükselişe geçti belkide arada kaybettiği puanlar yukarıda yazdığım eksikliklerden kaynaklanıyordu. Holosko ve Uğur İnceman'ın oyuna girmesinden sonra ataklar daha serileşti ve özellikle kanatları daha iyi kullanmaya başladık. Dün gecenin belkide en şansız ama gol atmasına rağmen performansını beğenmediğim bir bobo vardı. Beşiktaş takımı dün gece ilk 45 dakikayı boşuna oynamıştır belkide maç başında çift forvetli sistemle maça çıksaydık belkide daha ilk yarıda maçı çözmüş olacaktık.
Şu anki yazacaklarım ise ayrı bir parantez olarak nitelendirmek istiyorum. Yusuf Şimşek özellikle Allah bu adama yetenek vermiş teknik vermiş herşeyi vermiş demek istiyorum. Bir yandan da keşke diyorum bu adam şu anki oyunuyla 25 26 yaşlarında bizde olsaydı , 34 yaşına olmasına rağmen yıllanmış şarap gibi her topu aldı takımı yönlendirmeye çalıştı ve takım adına pozisyonlar üretti iyi oyununun karşılığınıda yine geçen haftaki gibi gol atarak süsledi. Özellikle bundan sonraki haftalarda Yusuf Şimşek Beşiktaş adına en önemli silahlardan biri olacaktır. Dün gece dk 65'den sonra Beşiktaş , Beşiktaş gibi oynadı ve mücadele etti. Şimdi geriye kaldı tamı tamına 7 hafta puan yada puanlar kaybetme gibi bir lüksümüz yok umarım geri kalan maçlarıda kazanır mutlu sona ulaşırız.
6 Nisan 2009 Pazartesi
İnsanlık Ayıbı

Kim acaba bu resimin yorumunu bana yapabilir. Yetkili bir kişimi yoksa müdürmü yoksa başka birimi , bu resim ne bir protesto gösterisinden , nede başka grupların yapmış olduğu bir eylem yürüyüşü , bu resim Beşiktaş - Kayserispor öncesi yaşanan olaylardan sadece bir kare ! maç haftasında takımın şampiyonluğa gitmesinden dolayı taraftarlar takıma moral ve motivasyon açısından meşale şov düzenlediler. Aslında herşey güzel başlamıştı semtte yanan bir bir meşaleler insanların çoluklu çocuklu ailecek yada kız arkadaşlarıyla maça gelen çiftler o anı bu kötü olaylardan önce anılarına bir anı ve tarihi an katarak yaşadılar.
Stad önüne gelene kadar herşey normal gidiyordu taki tazikli su ve biber gazı sıkılana kadar ! Nedir bunca insanın suçu , nedir buradaki amaç suçsuz kusuru olmayan insanların insan olmaktan çıkarılıp hayvanca davranılması ? Savunmasız bir insanı üç kişi tutmuşken diğer bir görevlinin arkadan gelip tekme sallamasının anlamını biri bana anlatabilirmi acaba , polis akademisinden mezun olurken ettikleri yeminleri ve aldıkları eğitimi sadece savunmasız ve güçsüz insanlarda kullanmak için mi aldılar acaba biri gelsi bana bunuda anlatsın ! ama gel gelelim ki iş Beşiktaş taraftarının organizasyonlarına deplasmanlarına veya inönü'deki maçlarına gelince nedense bir sertlik hal alıyor kısacası kurunun yanında yaşta yanıyor.
Buradaki en büyük insanlık ayıbı savunmasız ve güçsüz insanların sebepsizce darp edilmesi zarar verilmesi aynı zamanda daha ilkokul çağlarındaki kartalların korku ve dehşet içerisinde o anı yaşamaları belkide bu çocuklara psikolojik anlamda büyük depresyon yaşatabilicek ileriki gelişim çağlarında kendisine zarar vermesine yol açıcaktır. Bu düzende bu ortamda bu olaylar böyle devam edicekse ve güvenlik mensupları bu şekilde insanların hayatına kast edercesine vurmaya , savunmasız insanları hırpalamaya devam ederlerse ALLAH sonumuzu hayır etsin.
Birde meşale konusuna ufak bir açıklama getirmek istiyorum.
Her insan mutlaka avrupa tribünlerini ve avrupa futbolunu mutlaka azda olsa izlemektedir.
Bugün italya seri A'da İnter-Milan maçları olsun Juventus-Milan maçları olsun bu maçlarda saha dışında değil saha içinde peynir ekmek gibi meşale yanmaktadır.Avrupa haritasından biraz daha aşağı inersek buna bosnahersek , hırvatistan , bulgaristan ve yunanistan futbol liglerinide ekleyebiliriz. Şunu unutmayalımki futbol bir eğlencedir futbol bir şölendir.
2 Nisan 2009 Perşembe
İspanya Faciası
Konuya nerden girsem nasıl girsem diye düşündüm en başından beri , ispanyadaki oyunu düşünüptemi yazsam dedim yoksa başka durumları baz alarak mı dün geceki maçta herşey açık ve net bir şekilde ortadaydı. Deplasmanda çıkan kadro oyun olarak ilk yarı özellikle çoğu kişiyi tatmin etmekle beraber futbol yorumcularının ortak sorunu maçın hakkı beraberlik tarzında olan açıklamalardı. Çünkü hakikaten berabere bitebilecek bir maç hatta kazanabileceğimiz maçlardan biriydi ilk ispanya maçı , ilk 10 dakika içerisinde bulduğumuz pozisyonları değerlendirebilsek galip gelmemiz kaçınılmaz olacaktı.
Gelelim işin ali samiyen kısmına dün gece maçın ilk yarısını izlerken ilk 30 dakika'nın cılız derecede kısır olacağını hiç tahmin etmiyordum desem yalan söylememiş olurum. Sanki iki takımda beraberliğe razı olur gibi bir oyun vardı ortada taki tuncay'ı anlak zamanlamasından yararlanan semih'ten gol gelene kadar , gol'ün gelmesi belkide ispanya milli takımı dahil bütün oyuncuların uyanmasını sağladı.Pozisyonlarda zaten o dakika'dan itibaren başladı belkide ikinci golü atabilseydik üstünlük kurabilicektik ama kadro olarak yapılan hataları herkesin görmesine rağmen fatih terim'in görmemesi çok enteresandı. Maç 1-1'e geldikten sonra batuhan'ın oyuna alınması nihat ve semih gibi her an maçı değiştirebilicek oyuncuların oyundan çıkarılması gökhan ünal gibi bir santrafor'un yedekte bekletilmesi ona keza hızıyla etkili olabilicek sercan yıldırım'ın kulübede olması ve daha niceleri fatih terim büyük bir kumar oynadı ama bu kumar bu sefer tutmadı iki ispanya maçı kaybedilen 6 puan ve sessiz sedasız giden bir bosna hersek.
İspanya artık gruptan çıkmayı garantiledi 2.ncilik için ise şu durumda bosna hersekle çekişicez ama önümüzde zorlu maçlar var bosna hersek belçika deplasmanları , evimizde estonya ve ermenistan maçlarına çıkacağız. Bu gruptan çıkmamız hesaba kitaba ve önümüzdeki 4 maçıda kazanmaktan geçiyor. Şayet bu dört maçtan birinde bile puan kaybetsek hayaller malesef gerçekleşemiyecek , ama dün gece görünen oki fatih terim'in artık kadro olarak daha detaylı düşünmesi yerinin adamlarını takım kadrosuna alması gerektiğini anlamak zorunda.
Gelelim işin ali samiyen kısmına dün gece maçın ilk yarısını izlerken ilk 30 dakika'nın cılız derecede kısır olacağını hiç tahmin etmiyordum desem yalan söylememiş olurum. Sanki iki takımda beraberliğe razı olur gibi bir oyun vardı ortada taki tuncay'ı anlak zamanlamasından yararlanan semih'ten gol gelene kadar , gol'ün gelmesi belkide ispanya milli takımı dahil bütün oyuncuların uyanmasını sağladı.Pozisyonlarda zaten o dakika'dan itibaren başladı belkide ikinci golü atabilseydik üstünlük kurabilicektik ama kadro olarak yapılan hataları herkesin görmesine rağmen fatih terim'in görmemesi çok enteresandı. Maç 1-1'e geldikten sonra batuhan'ın oyuna alınması nihat ve semih gibi her an maçı değiştirebilicek oyuncuların oyundan çıkarılması gökhan ünal gibi bir santrafor'un yedekte bekletilmesi ona keza hızıyla etkili olabilicek sercan yıldırım'ın kulübede olması ve daha niceleri fatih terim büyük bir kumar oynadı ama bu kumar bu sefer tutmadı iki ispanya maçı kaybedilen 6 puan ve sessiz sedasız giden bir bosna hersek.
İspanya artık gruptan çıkmayı garantiledi 2.ncilik için ise şu durumda bosna hersekle çekişicez ama önümüzde zorlu maçlar var bosna hersek belçika deplasmanları , evimizde estonya ve ermenistan maçlarına çıkacağız. Bu gruptan çıkmamız hesaba kitaba ve önümüzdeki 4 maçıda kazanmaktan geçiyor. Şayet bu dört maçtan birinde bile puan kaybetsek hayaller malesef gerçekleşemiyecek , ama dün gece görünen oki fatih terim'in artık kadro olarak daha detaylı düşünmesi yerinin adamlarını takım kadrosuna alması gerektiğini anlamak zorunda.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)